Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu - ubyo@gelisim.edu.tr
Memnuniyet ve Şikayetleriniz için   İGÜMER
 Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu - ubyo@gelisim.edu.tr

Gastronomi ve Mutfak Sanatları








 30 yıla kadar 4 kişiden biri su bulamayacak


Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin temiz su ve sanitasyon hedefi raporunda 2050 yılına kadar dünyadaki her 4 insandan birinin su sıkıntısının olacağının tahmin edildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Nevruz Berna Tatlısu, “Şu an ise su kıtlığı dünyada yüzde 40’tan fazla insanı etkilemektedir.” dedi.


İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Times Higher Education (THE), üniversitelerin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında toplumların sürdürülebilir kalkınmasına yaptığı katkıları değerlendiren raporuna göre (SDG6- Clean Water and Sanitation) temiz su ve sanitasyon alanında başvuran dünya üniversiteleri arasında 201-300, Türkiye’den katılan üniversiteler arasında ise 8’inci sırada yer aldığını hatırlattı.

Üniversite, “Times Higher Education (THE) Üniversite Etki Sıralaması Birleşmiş Milletlerin (BM) belirlediği 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi doğrultusunda üniversitelerin bu hedeflere ulaşma yolunda yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası arenada üstlendikleri sorumluluğu ve ürettiği katma değeri temel alan dünya üzerindeki ilk ve tek sıralama olma özelliğini taşıyor” ifadelerine yer verdi.

“ÖNCELİK GEZEGENİ KURTARMAK”

Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin, öncelikle gezegeni kurtarmak ve her canlının yaşamını korumak adına oluşturulan küresel amaçlar olduğuna değinen Tatlısu, “Yoksulluğa son, açlığa son, sağlık ve kaliteli yaşam, nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su ve sanitasyon, erişilebilir ve temiz enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayi yenilikçilik ve altyapı, eşitsizliklerin azaltılması, sürdürülebilir şehirler ve topluluklar, sorumlu üretim ve tüketim, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam, barış adalet ve güçlü kurumlar ve amaçlar için ortaklıklar adlı 17 başlıktan oluşturulan bir eylem çağrısıdır. Varılmak istenen ana hedef ise yaşamın her alanı ve her anında sürdürülebilir bir dünyanın sağlanmasıdır” diye konuştu.

Belirlenen amaçların birbirleriyle bağlantılı olduğunu ifade eden Tatlısu, “Bir zincir, bir bal peteği gibi düşünmek gerekir, devamlılık ve süreklilik ister. Herhangi birinde ulaşılamayan hedef toplamdaki varılmak istenen amacı olumsuz etkiler. Bu nedenle İstanbul Gelişim Üniversitesi temiz su için adım atarken sadece tek amaca yönelmemiştir. Multidisipliner yaklaşımı benimseyen bir eğitim anlayışı ile sorunun nedenini ve sonucunu etkileyen her adımı dâhil eden bütüncül bir çözüm kümesi oluşturularak başarılı adımlar atılmıştır ve atılmaktadır" dedi.

“2050 YILINA KADAR DÜNYADAKİ HER 4 İNSANDAN BİRİNİN SU SIKINTISI OLACAK”

Yaşam için sürdürülebilirliğin sağlanmasında suyun vazgeçilmez olduğuna vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Nevruz Berna Tatlısu, “Küresel ısınmanın, nüfus artışının, gelişen sanayinin ve grileşen şehirlerin etkisi artık daha çok hissedilmekte ve beraberinde iklim değişikliklerini, doğa olaylarını tetiklemektedir. İçilebilir temiz su kaynaklarının azalması tüm kıtaları etkileyen evrensel bir gerçektir. Hatta bazı ülkelerde bu kaynaklar tükenmek üzeredir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin temiz su ve sanitasyon hedefi raporunda 2050 yılına kadar dünyadaki her 4 insandan birinin su sıkıntısının olacağı tahmin ediliyor. Şu an ise su kıtlığı dünyada yüzde 40’tan fazla insanı etkilemektedir. Bu olağan değişimin beraberinde oluşturduğu olumsuzlukları gidermek adına, sürdürülebilir üretim ve tüketim için yeni alanlar yeni fikirler üretmek nitelikli bir yaşam sunmak için değerli adımlar atmak çok önemlidir” dedi.

“SU YÖNETİM PLANINA SAHİP”

Üniversitenin sürdürülebilir bir gelecek için su yönetim planına sahip olduğunu ve su tüketiminin değerlendirilmesi ve azaltılmasına yönelik önemli iyileştirmelere imza attığını belirten Tatlısu, “Su tüketim analizlerinin yapılması kurumun su tüketim miktarını belirlemek adına çok önemlidir. Su kullanımının azaltılması için ortalama sabit su tüketim miktarı öncelikle belirlenmelidir. Üniversitede hali hazırda sürekli su akışını azaltmak adına sensörlü musluk bataryaları ve suyun fazla akışını azaltmak adına musluk perlatörü kullanılmaktadır. Ayrıca üniversitemizde yeşil alan için kullanılan suyun takibi için ayrı sayaçlar kullanılmaktadır. Bu durum yeşil alan dışı kullanımların zorunluluklarını değerlendirmek ve kullanımı azaltmaya yönelik fikirler üretmek için önemli bir faaliyettir” şeklinde konuştu.

“YEŞİL BİR DÜNYAYI BİZE KAZANDIRACAK”

Sürdürülebilir bir yaşam sürmek için sürdürülebilirliğin öneminin kavratılması esas olan gençlerin bilinçlenmesi adına üniversitede önemli faaliyetler yürütüldüğüne değinen Tatlısu, “Bilgi beceri ve yetkinlik kavramlarını öğrencilere kazandırmak adına eğitim vermek ve onların durum değerlendirmesi yapabilmelerini sağlamak, yetkinlik kazanımıyla bilinçli tüketici olmalarında etkili bir yol olabilir. Sürdürülebilirliğe Giriş, Sürdürülebilir Çevre Yönetimi, Sürdürülebilir ve Yeşil Lojistik, Çevre Ekonomisi ve Sürdürülebilirlik gibi dersler ile öğrencilerin bilinçlendirilmesi ve tüketici alışkanlıklarını başta kendi gelecekleri adına gözden geçirmelerini sağlıyoruz. Toplum sürdürülebilirliği adına her bir bireyin su tüketimi farkındalığının artması ve zincire dâhil olması daha yeşil bir dünyayı bize kazandıracaktır. Daha yeşil bir dünya ise sürdürülebilir bir yaşamın altın anahtarıdır” dedi.

“DAHA FAZLA ADIM ATMAK GEREKLİ”

Üniversitenin su verimliğini artırmak için önemli adımlar attığını ve atık değerlendirme planlamaları yaptığını hatırlatan Tatlısu, “Özellikle çok önemli bir konu olan atık suyun tekrar kazanılması ve diğer atık değerlendirmeleri için projelerle faaliyetler yürütmektedir. Yağmur sularının kurak dönemlerde tekrar kullanılmak üzere depolarda biriktirilmesi/toplanması veya atık sularının filtreleme yoluyla tekrar kullanılması sürdürülebilir hareketlerdir. Sürdürülebilir bir yaşam için hedefleri bir arada düşünmek ve daha fazla adım atmak gereklidir. Yeterli özeni gösterip yerine iade etmek artık nüfusun önlenemez artışında yeterli gelemeyecektir. Bu nedenle devamın sağlanması için hızla gelişen ve değişen dünya ve beraberinde getirdiği atığını recycle (geridönüşüm)’dan ziyade upcycle (ileridönüşüm) yapabilmek tüm sürdürülebilirlik hedeflerimiz için ortaktır” şeklinde konuştu.